Klasik Müzik Önerisi ve hikayeleri

Önerilere geçmeden hemen önce size biraz klasik müzik hakkında ufak bilgiler vermek istiyorum.

  İlk klasik müzik olarak bestelenen parçalar diniydi. İnsanlık bir dönem bunları kaydetmemiş olsa da müziğin ve sanatın o zamanlar var olduğuna emin olabiliriz nitekim insanoğlunun her zaman müziğe ve sanata ihtiyacı olmuştur, yıllar geçip sanat ve müzik tarzları değişse de insanların onlara olan ihtiyacı asla değişmemiştir. Neyse lafı uzatmadan bilgilere devam etmek istiyorum yoksa pekâlâ bu konu üstünde saatlerce konuşabilirim. MS. 600’lü yıllarda Papa Gregorius bir müzik sistemi yarattı ve notaları A B C D olarak isimlendirdi. Papa Gregorius, bu buluşundan sonra Gregorius ilahilerini besteledi.

 Guido adında bir keşiş ise müzikteki notlara bu günkü halini verdi. Rönesans Döneminin önemli kişileri arasında yer alır ayrıca.

    Yazımın asıl amacına geçmek istiyorum, yani klasik müzik önerisi ve hikayeleri kısmına.

    6. Lacrimosa – Mozart


        Lacriomosa yani Requiem Türkçe’ye ölüm duası veya dinsel olarak ağıt olarak çevriliyor. Oldukça ilginç bir hikâyesi de var.

     Mozart o zamanlar çok hastaydı. Ömrünün sonuna geldiğini hissediyordu fakat yine de çalışmaktan da vazgeçmiyordu. O sıralarda kimliği belirsiz bir adam elinde bir mektup ile geliyor ve Mozart’tan Requiem’i bestelemesini istiyor oldukça yüksek bir fiyat da veriyor bunun için. Lakin adamın tek bir şartı var onun kimliğini araştırmayacağına dair söz istiyor Mozart’tan. Mozart teklifi kabul ediyor etmesine fakat adamın bir ölüm meleği olduğunu düşünüyor. Tanrı ona bir işaret yollamış gibi kabul ediyor. Bu sebep yüzünden Mozart daha da kötü düşünmeye başlıyor, direnci zayıflıyor ve çok süre geçmeden yataklara düşüyor. Ölüm döşeğinde iken bir öğrencisine geriye kalan kısmını nasıl yapması gerektiğini anlatıyor bir süre sonra da hayatını kaybediyor Mozart. Öğrencisi Requiem’i bitiriyor. Bunun siparişini veren gizli adam aslında Kont Walsegg isimli bir soylu. Bu şarkısı da genç yaşta ölen karısı için bir ağıt olarak yapmak istemiş. En sonunda ise sadece karısı için değil Mozart için de bir ölüm duası olmuş bir bestedir Lacrimosa.

5. Piano Concerto 2 - Rachmaninov


   Bu muazzam şarkı hakkında pek bir bilgi bulamasam da elde ettiklerim kadarıyla şöyle söyleyebilirim:

  Rachmaninov bu tekdüze yaşamdan oldukça sıkılmıştır. Her gün aynı şeyleri yaşıyor ve yapıyordur. Bunlar onu depresyona sürüklemiş ve yıllarca depresyonda kalmıştır. Bir süre tedavi gören Rachmaninov ailesi ve arkadaşları yardımı ile depresyondan kurtulmuştur.

   Bu muazzamn şarkı her ne kadar Piano Concerto 3’ün gölgesinde kalsa da keslinlikle dinlenmesi gereken parçalar arasında yer almaktadır görüşümce.

4. The Devil’s Trill – Giuseppe Tartini



  Tartini bir gün bir rüya görür, bu rüyasında her şey çok gerçekçidir. Sonrasında Karşısına şeytan olduğunu iddia eden bir yaratık ortaya çıkar. Tartini ona inanmaz ve ondan bunu kanıtlamasını ister. Bunun üzerine şeytan Tartini’nin kemanını alır ve öyle acıklı bir şarkı çalar ki Tartini bundan tüm kalbi ile etkilenir. Tartini rüyasından uyanır ve Şeytan’ın çaldığı şarkıyı çalmaya ve bestelemeye başlar. Bir süre sonra da besteyi bitirir tabi. Ne var ki Tartini bu şarkıyı rüyasındaki kadar acıklı ve güzel olmadığını iddia eder.

3. Für Elise – Beethoven


  Türkçe ’ye ‘’Elis için ‘’ olarak çevrilir. Für Elise için iki farklı teori vardır:

1.     Beethoven 40lı yaşlarına doğru âşık olur. Fakat âşık olduğu kadının adı Elise değil Therese’dir. Beethoven Therese’ye o kadar âşıktır ki ona evlilik teklif etmeyi dahi düşünür. Therese’ye aşk ilan edeceği akşamı çok sarhoş olur ve ona yanlışlıkla Elise diye hitap eder. Bu şarkının adı da bu şekilde Elis kodu ile kalmış olur.

2.     Elisabeth Röphel isimli bir kadına âşıktır yine Beethoven. Elisabeth, bir süre sonra Hummel ile evlendi fakat Beethoven hala Elisabeth’e âşıktı ve ona karşı bu ilgisi hiç bitmedi.

2. The Four Seasons – Vivaldi



   Her mevsim aslında bir şiiri temsil etmektedir. Bu şiirlerin ismi ‘’Avcıların Kovaladığı Celan’’ , ‘’Buzda Kayan Adam’’, ‘’Saka Kuşu’’ ve ‘’Pınarların Fışkırması’’dır. Vivaldi sara hastasıdır. Bu yüzden bu şarkıyı yazdığında en zorlandığı kısım yazdır.

Son olarak hikâyesini pek bilmediğim fakat ruhuma en çok dokunan parçayı buraya bırakmak istiyorum

1.Elegie in C Minor – Gabriel Faure


  Ağıt veya üzüntü anlamına gelmektedir. Ölen karısı için yazıldığı düşünülmektedir. Oldukça iyi işlenmiş muazzam bir parçadır.

 

  

 

Yorumlar